Osmanlı sarayında bir de "mutfak hapishanesi"vardı. "Kuşçubaşı"nın yani padişaha yemek hazırlayan mutfağının başının emrindeki hapishane. "Fırın Hapishanesi" de denilen "Matbah Mahbesi"nde Enderun'un kıdem sahibi görevlileri olan hasekiler cezalandırılırdı.
Osmanlıda, 16. yüzyıl başında vasıfsız bir işçinin günlük yevmiyesi 4 - 7 akçe arasında idi. Bir usta ise 8 - 12 akçe arasında yevmiye alırdı. 1 akçeye İstanbul ve Edirne'de 1120 gr, Bursa'da ise 960 gram koyun eti veya 150 gram fazla keçi eti ya da 150 gram az kuzu eti alınabiliyordu.
"Haram para ya belaya ya binaya ya zinaya gider" Atalar kısaca "Zevki - keyfi - merakı yemek olandan zarar gelmez" demişler.
Lokma, geleneklerimize işlemiş olmasına rağmen Türk mutfağına değil, Arap mutfağına ait bir tatlıdır
Heft meyve deyimi, Osmanlıda en makbul olan 7 kuru meyve için kullanılırdı; Kuru üzüm, kuş üzümü, incir, kayısı, hurma, erik ve şimdilerde artık kurusuna pek rastlamasak bile şeftali
Harry Potter'da da ufak bir rol alan adamotu Osmanlı sarayında da kapari (kebere) turşusuna tat vermek için kullanılırmış. Bununla birlikte adamotunun kökü mü, meyveleri mi çiçekleri mi kullanılırdı, bu konuda net bir bilgi yok.
Bira, Ortadoğu (ya da Anadolu kökenli) olmasına rağmen Osmanlı imparatorluğunda, batılılaşma hareketiyle birlikte popülerlik kazanmıştı